SELAM OLSUN!
SELAM OLSUN! Selam olsun sana ey Allah’ın Hücceti, selam olsun sana ey fetih gününün sahibi, selam olsun sana ey hidayet bayrağını göklere çekecek olan. Neredesin yüreğimiz yaralı, gözlerimiz yaşlarla dolu. Geleceğin o kutlu günü yeryüzünü adaletle dolduracağın, müminlere izzet, kâfirleri ve inanmayanları ise zelil edeceğin o günü ümitle beklemekteyiz. Neredesin ey sahibimiz, mevlamız, efendimiz halimiz perişan günahlar sarmış her yanımızı. Ağa can seninle bizim aramızı ayıran senin gelişine engel olan ve seni görmemize engel olan bizim günahlarımızdır. Aslında her ne kadar işlediğimiz günahlar gözlerimize perde olsa da seni göremesekte sen hiçbir zaman bizi bırakmadın. Eğer bizi biran bıraksaydın, helak olurduk. Ağa can ne olur tut ellerimizi bırakma bizi, bırakma bizi ki Rabbimize giden yoldan sıratı mustagımden ayrılmayalım. Nerdesin ey Bakiyetullah, ey Nurullah, ey Hüccetullah gel artık ne olursun gel ki hasretimiz dinsin yüreğimizin yangını sönsün. Ağa can başkalarını görmek seni görememek, başkalarının sesini duymak senin sesini duyamamak, başkalarıyla konuşmak seninle konuşamamak bize çok ağır geliyor, ne zamana kadar senden ayrı kalacağız. Her Cuma gözümüz yollarda seni bekleyeceğiz. Ne olursun gel artık. Mazlumların, çaresizlerin, yetimlerin yüzü gülsün. Acılar, feryatlar son bulsun. Yeryüzü senin nurunla aydınlansın. Hasret katmer katmer nasıl bir halse, yürek yangınımız keşke son bulsa. Kâbe’den bir Cuma Bakiyetullah geldi diye ses gelse yalın ayak yola düşer geliriz.
Fatma ALTINBAŞ