NEFSİME...

NEFSİME.. Bu zamana kadar geçirdiğim Ramazanları düşünüyorum da, güzel geçirdim, dolu dolu geçirdim sayıyordum. Oruç tuttum, namaz kıldım, Kur’an okudum, evet maddi olarak yaşadım bu ayı herkes gibi, çevremdeki herkes gibi.. Ama bayram geldi ve Ramazan ayı bitti her şey eski haline döndü. Farkında bile değildim eski haline döndüğünün yaşantımın. Eksikliğini hissetmedim, özlem duymadım bittiğine, belki de sevindim bitti diye. Şimdi bunları yazarken hissettiğim özlemi o zaman hissetmediğimi düşündükçe kendime kızıyorum. Neden diye sorguluyorum neden kaybolup gidiyor, Ramazan’ın o verdiği güzellikler bende? Neden uzun soluklu olmuyor bu manevi hava? Olmuyor çünkü ben oruç tuttum, orucun beni tutmasına hiç izin vermedim. Bedenimi aç susuz bıraktım, ama dilimi tutmadım, gözümü de sözümü de sakınmadım. Sükut etmedim hiç. Oruçluyum diye hep imtiyaz bekledim, oruç tutmayana burun kıvırdım. Zahiri olarak oruçluydum hep ama Batıni olarak oruçlu muydum? Orucun semeresi hikmetti, mağfiretti, Allah’a yakini artırmaktı ama bunlara sahip olamadım. Çünkü nefsimi, kendimi terbiye etmedim, edemedim. Halbuki oruç insana sabrı öğretiyordu ama ben sabrı öğrenemedim, nefsimi bi türlü terbiye edemedim, oruçlunun uykusu bile ibadettir hadis-i şerifini kendime yontup bütün gün uyudum. Ahh.. bitmez anlatmakla bitmez.. Böyle mi olmalıydı bir müslümanın Ramazan’ı? Allah’ın benim ayım dediği bu zaman dilimi böyle mi geçmeliydi? Sorguladıkça ruhumun derinliklerindeki manevi boşluğun farkına varıyorum, bu boşluğu doldurmak istiyorum.. Daha kaç Ramazan görürüm bilmiyorum, ama artık böyle geçmemeli. Bu bereket ve mağfiret ayına yakışır olmalı her davranış, her ibadet... İbadetim riyasız olmalı, dilim yalan, gıybet, kötü sözden uzak olmalı. Şefkatim her zamankinden fazla olmalı, yetime, miskine yardımım olmalı. İstiğfarım, duam her zamankinden bol olmalı ki nefsimin ve günahlarımın ağır yükünden kurtulayım. Temizlenmiş bir kalp ile çıkayım bu bayrama ve gerçekten bayram olsun artık. Ramazan ayı bitse de nefsim terbiye edilmiş olarak geçirsin bir yılını ve bir sonraki Kadir gecesini beklesin...

BAHAR KARAOĞLU DAŞTAN