top of page

KÜRTLER VE TÜRKLER

Elbette şimdi diyeceksiniz ki; “Türkler ve Kürtler Müslüman değil mi?” Bir daha sorun! Evet, Müslümanlar ama “Müslüman” oldukları halde önderleri olan Peygamber(s.a.a)’inin öğretilerini unutmuşlar. Aksi takdirde asabiyet denen ejderhayı boğacaklarına beslemeye çalışmazlardı? Bir de bu ejderhayı okşayıp “adı da milliyetçilik” olan sözde masum bir isim koymazlardı! Hem Türklerin ve Kürtlerin birbirileri ile problemleri, hem de kendi içlerindeki problemlerin hepsi ilahi öğretilerin göz ardı edilmesinden kaynaklanmaktadır. Allah’a ve Resulü’ne imanımızı yenilememiz gerekmektedir! Aksi takdirde her iki taraf Müslüman olduğu halde birbirilerinin canına ve malına nasıl kastedebilir? İmanı “İslam” üzere olan üst kimliği, alt kimlikler ile değiştirmek kimin haddinedir? Her iki tarafta Rabb’inin huzuruna gidince hangi mazeretleri kulluğuna engel olarak sunabileceklerdir? Hiç birisini… Bu yüzden şifayı peygamberin dizlerinin önünde oturmayı gören Hazrec ve Evs kabileleri gibi, biz Kürtler ve Türkler de, Ehl-i Kitap sahiplerinden yüz çevirip âlemlere rahmet Peygamber (s.a.a)’in dizlerinin önünde oturmalıyız.  Sorunların çözümü ve şifa oradadır.

Unutulan biat tekrarlanmalıdır. Hatırlatmak isterim ki;  o Resulullah (s.a.a) hem dünyanın efendisidir, hem de ahir hayatlarımızın. Hem de yüce Allah; O’nun ve ailesinin teyididir. Başka yerlerde çözüm aramak batıldır ve bizleri ziyan edecektir. Vesselam…

0 görüntüleme0 yorum

Son Paylaşımlar

Hepsini Gör

ET-TAHİR

İFTAR, KADER VE İMAM Fe- ta-re harflerinde oluşan bir kavramdır. Anlamı uzunlamasına yarılmaktır. Kimi zaman bozmak, kimi zaman da düzenlemek yoluyla olur. Bu fiilden oluşan kavramlardan biri de fıtr

bottom of page