top of page

İHLAS

Bütün kalbimizle, her daim üzerimizde olması gereken bir kıyafet gibidir.

İhlas, duygu ve düşüncelerimizdeki kaliteyi belirler.

Kelime kökü ‘halis olmak’. Saf, katışıksız, araya başka bir şeyin girmemesi. İhlasın tersi karışık, şirk olabilir. Arapçadaki manası riyadır. Peygamberimiz riyayı gizli şirk olarak nitelemiştir.

İhlas, sadece Allah rızası için yapılan duygu, düşünce, davranış. Allah halis kılınıyorsa bu ihlastır.


İhlaslı olmak için ne yapmalıyız?

Kalbimizin Allah’a karşı ne kadar samimi olduğunu sorgulamalıyız. Allah’ı seven bir insan hep ona yakın olmak ister. Allah’ın sevgisini başka şeylere satmaz. Allah’ı mutlu etmek için uğraşır.

Allah’ı sevmek için, samimi olmak için, ihlaslı olmak için, iki adım çok önemlidir.

1-Tanımak

2-Kalbimizi nefsani isteklerden korumak

Mesela bir insan kalbinde nefret taşıyorsa bu insanın kalbine sevgi giremez.

Hayatımızın hedefini ve maksadını hiçbir zaman unutmamalıyız. Hayatımızın hedefi ise Allah’ın rızasını kazanmak olmalı.

‘’De ki: ‘Şüphesiz namazım, ibadetlerim, yaşamım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir.’ ’’(En’am 162)

Riyanın kalbimize asla girmemesi için yapacağımız şeyi Allah rızası için yapacağımızı unutmamalıyız. Allah’ın rızasını kaybetmezsek riyaya düşmeyiz.

‘Dünyanın bütünü cehalettir. İlim bulunmaz haldedir.’ İmam Rıza(a.s) Bizim görevimiz Allah için yaşamak ve onun için ölmektir.

‘’De ki : ‘Ben ancak sizin gibi bir insanım. Bana sizin ilahınızın tek ilah olduğu vahyolunuyor. Artık kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, salih amel işlesin ve Rabbine olan ibadetine kimseyi ortak tutmasın.’ ‘’ (Kehf 110)

‘’Şüphesiz, biz sana kitabı hak olarak indirdik. O halde dini yalnız O’na halis kılarak, Allah’a ibadet et.’’ (Zümer 2)

‘’İyi bilin ki halis din, yalnız Allah’ındır. O’ndan başka veliler edinenler(derler ki) : ‘Biz bunlara, sırf bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.’ Şüphesiz Allah, ayrılığa düştükleri konularda aralarında hüküm verir. Doğrusu Allah, yalancı ve çok inkarcı olan kimseyi hidayet etmez.’’ (Zümer 3)

‘’Oysa onlar dini yalnız O’na halis kılarak, Rablerine şirk koşmadan, Allah’a kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekten başka bir şeyle emrolunmamışlardı. İşte dosdoğru ve kalıcı dinde budur.’’(Beyyine 5)




49 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ağlasam

Muharrem..

bottom of page