top of page

İMAM MEHDİ (AS), PEYGAMBER (SAA) VE SENİN DUVARLARIN

İMAM MEHDİ (AS), PEYGAMBER (SAA) VE SENİN DUVARLARIN Hepimiz inanırız ve kesinlikle kabul etmişizdir. Aramızdan hangi grup olursa olsun... Zamanında bir kahin gelip, o günün hükümdarı olan Firavunu uyarır. Bir çocuk dünyaya gelecektir ve Firavunun saltanatı sallayacağına dair... Bunun üzerine Firavun emir verir ve tüm yeni doğmuş bebekler öldürülür. Bu yetmiyormuş gibi hamile kadınlar bile bu zulümden nasiplerini alır... Ama ilahi kader ki kendi sarayında saltanatı sallayacak çocuk büyüverir... Aynı durum Nemrut denen hükümdar döneminde de olur. Bir müneccim Nemrut’un huzuruna çıkar ve “yeni doğacak olan bir bebeğin kendi saltanatını sallayacağını” söyleyiverir. Bunun üzerine Nemrut tüm yeni doğan bebekleri öldürür. Aynı akıbet hamile kadınlar için de geçerli oluverir. Bu zulümden Hz. İbrahim(as)’in annesi şehrin dışına kaçar ve bir mağarada çocuğunu doğuruverir... Bu iki örneği kime söyleseniz hemen bildiklerini ve inandıklarını söylerler... Bu iki çocuğu haber veren bir kahin yada müneccim deyin fark etmez. İnsanlar onlara inandılar ve bir toplumu kıyamdan geçirdiler... İki kahin/müneccimin bildirmesi üzerine. Şimdi herkese soruyorum. Peygamber Hz. Muhammed (saa)’e iman ettiğinizi söylüyor ve O’na itaatin kesinlikle farz olduğunu biliyorsunuz. O Halde neden peygamber(saa)’iniz size İmam Mehdi (as)’yi bildirdiği halde bu haberi ciddiye almıyorsunuz?

Sizce Peygamber’inize o iki kahin / müneccim kadar da mı güvenmiyorsunuz? Siz Musa (as)’nın duası, Hz. İsa(as)’nın müjdesi olarak Hz. Muhammed(saa)’in bildirildiğini biliyorsunuz. Acaba onlar da sizin gibi gelecek seçilmişe meçhul veya sorumsuz olarak mı davrandı? İşte bu soruları cevaplamak, nefsimizi sorgulamak zorundayız. Peygambere iman eden, onun sözlerine de iman eder. En azından o insanların kahinlere güvendiği kadar! Bir müjde ile imtihandayız? Bu sadece “ tamam , imam Mehdi(as)’nin geleceğini kabul edelim” demekle ne olacak, ne değişecek? Demeyin... Eğer gerçekten İmam’ınıza inanırsanız ve ona olan sorumluluğunuzu ciddiye alırsanız çok şey değişecek! Birincisi; tağutlara tanınan alan sınırlandırılmaya başlanacak. İkincisi; imamet düşüncesi etrafında toplanarak bir başın altında tüm ümmet bir vücuda dönüşecek. Ümmet yek vücut olacak. Vahdete ne kadar çok ihtiyacımız olduğu da herkes tarafından malum. Üçüncüsü; Risalet yolu takip edilmiş olunacak. Din, kişilerin tekelinden çıkmış olacak. Dördüncüsü; artık zalimler ve kafirler ümmet üzerinde toplum mühendisliği yapamayacak. Beşincisi; İmam’ın ashabı olacaksınız. Hakkın yanında, Hakkın yardımcıları olacaksınız. Bu hayatınıza anlam katacak. Deneme ve yanılma yollarından kurtulmuş olacaksınız. Altıncısı; peygamber Hz. Muhammed(saa)’in onayını almış, onun kıyamete kadar sunduğu yol haritasında yürümüş olacaksınız. Yedincisi; imam Mehdi (as) dünyada seçilmiş önderiniz, ahirette de şefaatçiniz olacak. Sekizincisi; Ahir zamanda olan son imtihanınızı başarıyla geçirmiş olacaksınız. Dokuzuncusu; ne Allah’ın size haksızlık ettiğini, ne de Peygamber’inizin sizi ihmal ettiğini düşüneceksiniz. Bu sizin kalbinizi daha da mutmain edecek. Onuncusu ; İmam Mehdi (as)’nin önderliğine inanmak; sana daha sayamayacağımız çok şey kazandırırken, ona inanmamak yada umursamamak ne kazandırıyor? Aksine ne çok şey kaybettiriyor. Akıl var, kâr- zarar oranını düşün lütfen! Kısaca kafirlerin, münafıkların, tağutların ve sistem zalimlerinin sulandırdığı ve bulandırdığı bu tuzağa düşme! Bizler dini sadece dünyalık düşünmüyoruz ki, önderlerimiz de, hasretini çektiğimiz toplum düzeni de sadece dünyalık olsun. Bizim dinimiz hem dünyamıza şekil verir, hem de ahiretimize.... Bu yüzden Peygamber(saa)’imizin gelecek ile ilgili verdiği bu haberlere güvenmeyi bir kez daha düşünelim, olmaz mı? Bu, kendi iyiliğimiz için...

0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ET-TAHİR

İFTAR, KADER VE İMAM Fe- ta-re harflerinde oluşan bir kavramdır. Anlamı uzunlamasına yarılmaktır. Kimi zaman bozmak, kimi zaman da düzenlemek yoluyla olur. Bu fiilden oluşan kavramlardan biri de fıtr

bottom of page