top of page

“HAYATINI KURTAR!”

“HAYATINI KURTAR!” Çocuklarımız ve özellikle gençlerimiz sınavlardan sınavlara koşuyorlar. SBS, LGS, ÖSS, KPSS... Ailelerin çocuklarına olan tavsiyeleri hep aynı oluyor: “Çalışın, kazanın ve hayatınızı kurtarın.” Acaba üniversiteyi okuyan herkes hayatını kurtardı mı? Tabi ki siz okuyucularımızdan şöyle bir cevap alacağımı duyar gibi oluyorum: “Tabi kadro alabilirlerse.” Acaba kadro almış ve şu anda iş sahibi olan tüm iş sahipleri hayatlarını kurtardılar mı? Tüm öğretmenler, hemşireler, doktorlar, mühendisler, teknikerler ve kısaca tüm kadro alan memur ve işçiler hayatlarını kurtardılar mı? Hayatını kurtarmaktan kastımız nedir acaba? İş, kariyer, koltuk sahibi olmak ve hayatların kurtarılması... Soralım tüm öğretmenlere? Hayatınız ihyada mı? Mutlu musunuz? Tüm sorunlarınız çözüldü mü? Soralım doktorlara, mühendislere, muhasebecilere, mimarlara, işçilere. Tek yönlü mücadale ile acaba hayatın her boyutuna cevap verebildiniz mi? Bugün ekonomik durumu iyi olmasına rağmen nice aileler çalkalanmakta. Karı koca problemleri, çocuklar isyanda, gençler ise sokaklarda görülmekte... Mutmainsizliğin sonucu olarak gözyaşı, isyan, şiddet, kötü alışkanlıklar, boşanmalar, evden kaçmalar, sokak çocukları, aşırı tüketim hırsı...  Daha neler neler ile kendi boşluğunu göstermektedir. Ellerinde bir işleri olmasına rağmen... Bunların hepsi, hayatını niçin, nasıl kurtarması gerektiğini bilmediğinden.... Nerede derin bir nefes alabileceklerini aramaktadırlar. İşte okul serüvenimiz Allah’a dayanmaktan, hayatının ahirette de devam edeciğini düşünmekten uzak bir şekilde akıp gitmektedir. Çocuklara para ve kariyer hayatın tek ve olmazsa olmaz hedefi gösterilmektedir. Acaba ebedi hayatımız, bizim hayatımız değil mi? Orada oturmak istediğimiz ev, evimizin dekoru, bahçesindeki meyve ağaçları, giyecekler, içecekler, hizmetkârlar, komşular, dostlar bizim tercihimizle ilgili değil mi? Dünyadaki 20-30 senelik tek çeşit beslenme için bu kadar yarışıyoruz, yarıştırıyoruz da, neden ebedi olan, sonu olmayan gelmesi şüphesiz olan hayatımızı her yönden bahtiyarlığa kavuşturmak için uğraşmıyoruz, yarışmıyoruz, yarıştırmıyoruz? Ve hepsinden ötesi Allah bizi severse bu, en büyük ödül olmaz mı? Bu daha kârlı bir alışveriş değil midir? Çocuklarımıza sadece koltuk sahibi olmayı hedefleteceğimize, ilahi terbiye ile olması gereken hedef, yol ve yöntemlerini okul ile beraber göstermemiz daha doğru ve daha üstün bir zenginlik olmaz mı?  Allah, ahiret ve vahiyden uzak bir okul serüveni çocuklarımızın, gençlerimizin ne kadar hayatlarını kurtarabilir? Allah, ahiret ve vahiy inancından uzak olma hali tüm ailelere, tüm kalplere ateş düşürmüştür. Herkesi huzursuz, mutsuz, bencil, tamahkâr, kinci, intikamcı etmiştir. Böyle bir ortamda insanlar ikiye ayrılmıştır. Ya zalim pozisyonuna, ya da mağdur pozisyonuna düşmüşlerdir. İşte Allah’ımız hayatımızı, hayatlarımızı kurtarma adına bir kez daha fırsatlar paketi sunuyor… Zaman  “hayatları kurtarma” zamanıdır. Her insanın hedefini, yolunu ve hayatının ihya ilkelerini bir kez daha gözden geçirme, sorgulama zamanıdır.  Bunun için de Allah’a çok güvenmelidir. Çok güvenmeli ki her ayrıntı, her soru ve her cevap için bile ilahi tavsiyeye başvursun.             Hz. Lokman(as) ile ilgili bir rivayeti hatırlatmakta fayda görüyorum. Rivayetlere göre Hz. Lokman(as) 400 peygamber ile görüşmüş, onlardan binlerce hikmet ve ilim elde etmiş. Ve bu hikmet ve ilimlerin arasından sekiz noktaya Hz. Lokman(as) parmak basıyor ve günümüze kadar bu tavsiyeleri geliyor. Allah ondan razı olsun.         Hz. Lokman(as) diyor ki; iki nokta vardır ki unutulması gerekir. Birincisi senin başkalarına yaptığın iyilikler kesinlikle unutulmalıdır. İkincisi başkalarının sana yaptığı kötülükler unutulmalıdır.         İki şeyde vardır ki, bunlar asla unutulmamalıdır. Birincisi ALLAH, ikincisi ise ÖLÜM... Allah ve ölüm, her zaman zihinde canlı tutulmalıdır. Diğer dört kural ise şunlardır: -          Misafirliğe gittiğinde ev ahalisinin namahremine bakmamalısın. -          Dilini kötülüklerde kullanmamalısın. -          Yediklerinin, içtiklerinin helal olup olmadığına dikkat etmelisin. -          Namazda kalbini korumalısın. Toplam sekiz tavsiye oldu. Artık bu tavsiyelerin hikmet ve hayırlarını siz düşünün. Eğer bizler ilahi yasaların bir cüzi olan fenni ilimleri, İslam ile beraber alırsak inanıyoruz ki ebedi hayatlarımız o zaman kurtulacaktır. Çalışmalarımız Allah’a dayanırsa hayatlarımız o zaman ihya olacaktır. Okul eğitimi, Allah ve ahiret inancından uzak tek taraflı bir beslenme ile sağlıklı hayatlar kuramayız. Hayatları var eden Allah olduğu gibi, hayatları ihya edecek yine yüce Allah’tır. Bu nedenle hayata adımlarımız Allah’ı düşünmeden sağlam olmayacaktır. Sadece sizden yüce Allah, “Allah’ım!” demeniz ile değil, kendisine itaat ederek, severek, güvenerek, hayatlarınızı şekillendirmenizi ister. İşte bu yüzden okul ve ahiret kavramlarını birleştirerek hayata atılalım. Ki Allah bizleri kendine yakın olanlardan kabul etsin. Ve hayatlarımızı onaylasın.  Unutmayalım beden ve ruhsal hayatın sahibi yüce Allah’tır. Bu nedenle O’na dayanmadan ne dünya hayatımız, ne de ahiret hayatımız kurtarılamaz.

               Enfal süresi/24 “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Resûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.”

1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ET-TAHİR

İFTAR, KADER VE İMAM Fe- ta-re harflerinde oluşan bir kavramdır. Anlamı uzunlamasına yarılmaktır. Kimi zaman bozmak, kimi zaman da düzenlemek yoluyla olur. Bu fiilden oluşan kavramlardan biri de fıtr

bottom of page