top of page

AZİZ OLMAK VEYA OLMAMAK!

AZİZ OLMAK VEYA OLMAMAK! Ne kadar değişik ve lezzetli şeyler de tadılsa da, hiçbir şey suyun tadını vermemektedir. Su her insanı ferahlatır. Hatta o kadar ferahlatır ki su veren kimseye herkesin gayri ihtiyari söylediği bir temennisi vardır; “ su gibi aziz ol!”. Su, her derde şifa olarak düşünülür ve herkes birbirine su içmeyi tavsiye eder.... Ama imam Zeynelabidin(sa)’e gelince, onun için su başka şeyler ifade ediyordu. O, su içerken hep vicdan yaptı. Su içmesi kalbine, hep yük oldu. Su içerken ferahlama yerine, acıları tetiklenirdi. Su içtikten sonra kalbi sızlardı ve ağlardı, kederlenirdi... Bedenin mecburiyeti olmasa belki de elini hiç suya uzatmayacaktı. Gözyaşlarını bazı zamanlar kalbine, bazı zamanlarda artık dayanamz dışarıya akıtırdı... Neden? Hangi nedenler ona bunu yaşatmıştı? Çünkü babası imam Hüseyin (sa) ve tüm ailesi ve diğer yarenlerin hepsi günlerce susuz bırakılmışlardı. Yüce Allah’ın helal ettiği, kurda kuşa serbest olan bu su Allah katında hayır ve iyilikte örnek olan, hem de kendilerine imam olarak gösterilen peygamber’in vasisi Hz. Hüseyin(sa)’e, ailesine, çocuklara ve onu destekleyen tüm yarenlerine yasak/ haram edilmişti. Hatta su getirmeye çalışan imamın kardeşi olan Abbas’ın kanatlarını/ kollarını bu yüzden koparmışlardı. İmamın büyük oğlu Ali Ekber, susuzluktan bitap olmuş, babasına “ babacığım, susuzluktan kılıcımı kaldıracak gücüm kalmadı” diyordu. İmam Hüseyin (sa) evladının böyle bitap düşmesine “ az kaldı, sen kısa bir süre sonra Resulullah(saa)’ın elinden su içeceksin” diyerek teselli veriyordu. Rugayye, Ali asgar ve diğer çocuklar sususzluktan sürekli ağlıyorlardı, su istiyorlardı. Bir süre sonra ateşleri su kaybından dolayı yükselmeye başladı. Minicik bedenleri yanıyordu. İmam Zeynelabidin(sa) genç olduğu halde o da susuzluğun pençesinde kalmıştı. Hastalanmıştı ve su gerekiyordu, ama su olmasına rağmen onlara mahrum edilmişti. Bu aile, çocuklar, kadınlar, hastalar ve diğerleri susuz bıraktırılmıştı ve bu susuzluğun üzerine bir de korku verilmişti bunlara... Yüce Allah’ın rahmet ile kuşattığı bu insanların müjdelerini duymalarına rağmen, neden böyle büyük bir hazırlıklı ordu, hemde çoluk çocuğun olduğu bir avuç insanı susuz bırakarak, korkutarak ve zulüm ile üzerlerine doğru saldırdılar... Bu dehşetli saatler, insanlığın ve sözde müslümanlığın çirkin ve utandırıcı sicili olarak ilahî defterlere işlendi... Onların ve onlar ile aynı mantığı paylaşan herkesin defterine... İmam Zeynelabidin(sa), tüm bu olanların şahidi olarak bu sahneler hiç gözlerinin önünden gitmedi. Bu yüzden kalbi inlemekten hiç susmadı. İmam’ın kalbi hep Yüce Allah’a münacaatta idi. İşte “ Seccadiye duaları”; o günlerin delilidir. “Su gibi aziz ol” temennisi maalesef yerini zillet anları olarak bırakmıştı. Hürmetler ve erdemler çiğnenmişti. Bu ihanetlerden sonra su içilse de, aziz olmak kimseye nasip olamazdı. Bu sürece İmam Hüseyin (sa) son noktayı koymuştu. İnsan olan kullar, Rabb’ine asi oluyorsa su içmenin bir değeri olamazdı. Değerler ve erdemler denen Risalet yolunu insanlar yok sayıyorsa, yaşamın kaynağı olan su neye yarayacaktı? Gerçekte yaşamın kaynağı; vahiylere sarılmak ve Yüce Allah’a boyun eğmek değil miydi? Yaşamak için asıl olan su değildi, hayata anlam veren inanmak ve itaat idi. İşte bu yüzden ve gerçekten inanmak isteyenlere göstermek adına “ Zillet altında yaşamak” O’na ve O’nun yolunda olanlara ağır gelmişti. Ne yapmalıydı İmam Hüseyin (sa)? Elbette bir imam olarak liderliğini gösterdi; “ İzzet” için sonu ölüm de olsa mücadele edecekti... Gerçek azizlik, suyun sahibi Olan Yüce Allah’a boyun eğmekte yatıyordu... Maalesef inandığını söyleyen bu insanlar yüce Allah’a boyun eğmeyi unutmuşlardı yada unutmak istemişlerdi. Elbette Yüce Allah’ı unutunları da, yüce Allah gözden çıkaracaktı. Şimdiden şahid oluyoruz... Bu gün orada, su içenler mi “Aziz” oldular, yoksa susuz kalanlar mı?

0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ET-TAHİR

İFTAR, KADER VE İMAM Fe- ta-re harflerinde oluşan bir kavramdır. Anlamı uzunlamasına yarılmaktır. Kimi zaman bozmak, kimi zaman da düzenlemek yoluyla olur. Bu fiilden oluşan kavramlardan biri de fıtr

bottom of page