Bir gün Ümmü Seleme, Hz. Fatıma’nın yanına gitti ve dedi ki: “Bu geceyi nasıl geçirdin ey Resulullah’ın kızı?” Dedi ki:
“Hüzün ve keder içinde sabahladım. Bir yanda Nebi’nin (s.a.a) vefatı, bir yanda Vasi’nin (a.s) uğradığı zulüm… Allah’a yemin ederim ki, Allah’ın kitabında indirdiğine ve Peygamber’in (s.a.a) sünnetinde tevil ettiğine aykırı bir şekilde imameti elinden alınan kimsenin mahremiyeti çiğnenmiş oldu. Ama bunun sebebini biliyorum. Bu, Bedr’in kininin ve Uhud’un kalıntılarının açığa vurmasıdır.” (Biharu’l-Envar, 43/156)